12 Mart 2013 Salı

Doğumda da anne kokoş...

Odayı hazırladık, tıbbi olarak tüm kontrollerden geçtim, ben hazırlandım, doğum öncesi fotoğraf çekimleri yapıldı. Bu sırada hastanedeki yakınlarım ve arkadaşlarım bana tırnaklarımdaki ojeyi sordular. Beni tanıyanlar bilir ojesiz şuradan şuraya gitmem ama ameliyatta çıkarmak gerekecekti. Ben yine planlı kişiliğim (altında kokoş kişiliğim de ağır basmış olabilir) sayesinde daha önce hastaneye gidip, hangi renk oje sürersem çıkarmazsınız diye sordum :) Evet bunu yaptım! Sonuca değdi ama! French ojeli olursa ameliyatta çıkarmayız dediler ve ben ojeli tınaklarımla ameliyata girdim. Ne yapayım benim için en özel günlerden biriydi, kızımı karşılayacaktım, ojesiz olmazdı. Tabi makyaj ve fön de eksik olmazdı, olamazdı :)

Doğum sonrası takacağım farklı loğusa taçlarım da hazırdı. Adet kırmızı derler ama tüm odanın konsepti ve gecelikler pembeyken, ben kırmızı taç takamazdım. Tabi ki pembe taç taktım, ileride bir erkek çocuğum olursa onda da mavi taç takacağım inşallah....

Ama bu kadar hazırlık yapan, hastaneyle gidip konuşan eden ben, doğuma girerken kafama takılan o mavi kepi düşünememiştim. Mavi! Şaka gibi resmen mavi, çirkin mi çirkin, süsü püsü olmayan bir şey! Bir de ne göreyim doğumdaki tüm ekipte (doktorlar, anestezist, hemşireler, hastabakıcılar) rengarenk, üzeri desenli, koton kepler vardı. Öğrendim ki Amerika'dan getirtiyorlarmış. Doktorumla anlaştım, ikinci doğumuma bana da o süslü keplerden getirecek :)


Neyse doğuma girdim, ellerim yanda olduğu için eşim Fadıl, bana destek vermek adına alnımı okşuyor. Bense o stresle ne dedim dersiniz? "Alnımı mıncıklayıp durma makyajımı bozuyorsun" Kokoşluk konusunu abartabiliyorum şekil 1a'da görüldüğü gibi... 

Bir de midem bulandığı için oksijen maskesi taktılar operasyon sırasında. Ben mide bulantımı, acımı, sızımı unuttum, kafayı o maskeye taktım... İçimden diyorum ki "Eyvahhh tüm resimlerde maskeli çıkacağım".

Neyseki  fotoğrafçımız Şengül Pallı, işinin o kadar uzmanı ki, önemli karelerde maskeyi çıkartıp öyle çekti fotoğraflarımı...



İşte ben böyle biriyim, kızım da benim gibi olmalı, benim kadar olmasa da damarlarında kokoşluk kanı akmalı...

Merakla beklediğinizi biliyorum. Bundan sonraki yazıda sıra artık Bade'ye geliyor :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder