8 Şubat 2014 Cumartesi

Bebekle Maldivler, olur mu dediler, oldu! Çok da güzel oldu!

Ve iştee beklenen yazı ve fotoğraflar....

Bu yazıyı döndüğümüz günden beri yazmak istiyorum ama sürekli erteliyordum. Çünkü neresinden, nasıl başlayacağımı bir türlü bilemedim. En önemli iş binlerce fotoğraf vardı, hangileri buraya konulacaktı :)

Neyse ben hikayeye başlayayım...Bade doğduktan sonra hep yakın yerlere tatile gitmiş, uzaklara henüz gitme cesareti ve zamanı yaratamamıştık. İlk yarattığımız zamanda, uzaklara gerçekten uzaklara gidelim ve kışın ortasında deniz, kum, güneş yapabileceğimiz bir yere gidelim, vize de istemesin dedik...

Eşim de iş için geçtiğimiz yaz Maldivler'e gitmiş ve çok beğenmiş olduğundan mutlaka beraber de gitmeliyiz, Bade'yi götürmeliyiz diyordu. Biz de gözümüzü kararttık. Deli misiniz buncacık çocukla Maldivler'e mi gidilir, uçak yolculuğu çok uzun, adadasınız çocuk hastalansa ne olacak, başbaşa gitmek varken çocuğu neden götürüyorsunuz, orası balayı yeri aile tatili yeri değil ki gibi onlarca soru ile karşı karşıya kaldık çevremizden. Yılmadık!

16 ay boyunca hiç hastalanmayan çocuğun tam 1 gece önce ateşlenmesi de cabası... Ama allahtan çevremizdeki pozitif kişiler sağolsun, bir şeycik olmaz, oraya gidince iyileşiverir deyip içimize su serptiler...
Ne yapalım ne edelim, tüm ilaçları yanımıza aldık, önce ateş için, sonra öksürük, sonra nezle, sonra böcek ısırması, sonra alerji, sonra güneş yanması ne varsa aldık yanımıza...

Bade'nin hasta olmasından dolayı giderken pek bir buruktu içimiz, üşütmeyelim uçakta diye kat kat giydirdik, yanımızda ilaçlar havalimanına doğru yol aldık. Gece 1.00 uçuşu, sisten dolayı 2 saat rötar, allahtan gece uçuşu olduğu için rötarı beklerken uyuyordu bizim kız, sorun yaşamadık. İlk uçuşumuz, tecrübesiziz nasıl uçulur bebekle bilmiyoruz, 2 gün öncesinden THY'yi arayarak koltuğun önüne takılan bebek yataklarından rezervasyon yaptırdık. Yanımıza mama, süt, su ne varsa aldık, kalkışta ve inişte kulaklarına zarar gelmesin diye yutkunması gerektiğinden içiririrz dedik. Ama ne var ki bizim bızdık biner binmez kucağımda uyudu gitti.
Ben de rahat uyuyabilmek için önümüzdeki bebek pusetine koyayım dedim Bade'yi ama neredeyse imkansız :) Birincisi benim boyum kısa puset yukarda, ikincisi 13 kiloya kadar dediler Bade 10 buçuk kilo ama boyu sığmadı sıkıştı çocuğum içinde, üçüncüsü onu oraya koydum diye ne uyuması, düşer korkusuyla ben rahat rahat uyuyamadım. Neyse yarım saat ya yattı ya yatmadı, aldım yine kucağıma, kucağımda uyumaya devam etti. İnişe kadar da mışıl mışıl uyudu... Bizim de ilk uçuş deneyimimiz gayet güzel geçti. 

Dönüşte ise bu uçaktaki bebek yatağı işinin bize bir faydası olmadığını görünce, hiç talepte bile bulunmadık. Hostesin iyi anına denk geldi, bize 4'lü orta koltuğu verdi, Bade'yi tüm dönüş yolculuğu boyunca ortamıza yatırdık, bu yöntem pek şahane oldu, uzun yolculuklar için aklınızda olsun, kesin şansınızı deneyin derim :)


Uçağa binmeden polar leoparlı tulumumuzu giydik, içine de kat kat giyindik hastayız diye... 
Süsümüz yok, püsümüz yok, ağzımızda emzik.... 
Tulum: Carters


Uçaktan indik Male'ye, aman allahım bu ne sıcak?!? Buz gibi uçaktan sonra neye uğradığımızı şaşırdık, allahtan Bade'ye inince giydirmek üzere kıyafet koymuştum. Ama tabi çocuğu düşününce, kendimizi düşünmemişiz. Biz kotla, gömlekle, çorap, ayakkabıyla piştik, eridik, bittik :)

Ama işin en güzel tarafı Bade sıcağı görünce birden iyileşiverdi...Bir oraya, bir buraya koşturdu durdu...
Male'de terminal değiştirip, deniz uçağının kalkacağı yere geçtik. Bazı otellere sürat botuyla, bazı otellere de deniz uçağıyla gidiliyor Maldivler'de. Bizim otelimiz de uzak olduğu için tek şansımız deniz uçağıydı. Dolayısıyla otelin terminalde bir lounge'ı vardı, orada oturup deniz uçağımızı bekledik. Bade her uçak kalktığında, indiğinde yukarıda gördüğünüz şekilde çığlıklarla ve hayretle izledi :)

Bebekle uzun uçak yolculuğundan çok korkmuyordum bir şekilde hallederiz diyordum ama en korktuğum şey deniz uçağı kısmıydı. Daha önce binmemiştim ama binen herkes çok gürültülü olduğunu söylüyordu. Bizim kız da biraz tırsak olduğu için kesin korkar tüm yolculuk boyunca ağlar diye düşünmüştüm. Ama bu yolculuk da kolay geçti. Evet ufak küçük, sıkışık, fazlasıyla sıcak, Bade kucağımda kemerle, gürültülü ama korkutucu değil. Zaten mayışmış olan Bade deniz uçağında da uyuyarak bize yardımcı oldu sağolsun!


Veee otelimizin bulunduğu adaya vardık! 
Otelimizi merak edenler için: http://www.cocopalm.com/en/dhuni-kolhu/location/
Maldivler çok güzel, resimlerde gördüklerimizden çok daha güzel :)
Sadece deniz, kum, güneş, güzel yemek! 


Bade 16 aylıkken ve yürüyorken bu seyahati yaptığımız için bizce iyi bir zamanlamaydı. Çünkü Bade 9 aylıkken Çeşme'ye gittiğimizde Bade kumları ağzına götürüyor, yemeye çalışıyor ve sürekli otelin yerlerinde emeklemeye çalışıp, pusetten inmeye çalışıyordu. Bu tatilde öyle dertlerimiz olmadı, saldık Bade'yi gitti :)

Her yer kum, garip bir şekilde kumlar sıcak değil, güvensiz bir ortam değil yani... Bir de suyun üzerindeki bungalowları bebekli aileler için tavsiye etmiyorum, kumdan uzak, suya düşme tehlikesi epey fazla, oysaki beach bungalow dedikleri tipteki evler bebekliler için ideal. Ormanın içinde koca bir bungalow, önünde balkonu, önünde kendine özel plajı ve denizi...

Otelimizi de tavsiye ederiz, bebekle gelen bir tek biz olduğumuz için bize ve Bade'ye ilgi ve alaka tamdı! Bir de Maldivler konusunda vermem gereken tek 1 tavsiye varsa o da her şey dahil paketli bir otele gitmenizdir. Yoksa her şey ekstra ve pahalı. 

Burada bebekle Maldivler'e gidecek kişilere de ilham olmak istediğimden, yazmayı unuttuğum bir şeyler olursa, lütfen çekinmeden sorun, yanıtlayayım :)


Maldivler'de çok rahatsınız tabi, bir kere ayakkabı, terlik gibi şeyler yok. Hem sizin için hem bebekler için. Tüm restaurant'larda çıplak dolaşabiliyorsunuz, süper rahatlık. Dolayısıyla hiçbir yerde süper şık insanlar yok, herkes rahat. Ama rahat derken bikini ve pareo ile de restaurant'lara giremiyorsunuz.

Tabi bunlar bizler için geçerli. Bizim kız kokoş Maldivler'e kadar gitmiş,saç bandsız ve süssüz gezmesi düşünülebilir mi? Tabi ki hayır! Bandımız Puiko, en sevdiğimizden www.puiko.com
Bu pembe kıyafet, bant, eldeki pembe çiçek ve bakış.... Bayılıyorum bu tipe!


Maldivler çok sıcak, yani ekvatorda olduğu için sürekli aynı sıcaklıkta aslında 30 derece civarlarında ama güneşlenmek vs. imkansız bence. Hissedilen sıcaklık çok yüksek çünkü. Sürekli suda olmak istiyorsunuz.




Bungalow'ların önünde şezlong ve güneşlik var, altına seriliyorsunuz. Bade de öyle yaptı genelde :)





Kokoşluğumuzdan da hiç ödün vermedik tabi ki, adada bizim kızdan kokoş başkası yoktu valla :)





Bu pozları da inanın ben verdirmedim, kızın ruhunda var, Maldivler'e gidince böyle pozlar vermeye başladı...





Bikinimiz Penti
 




Göbişe bakın ;)
 




Şanslı çocuk ne diyeyim, benim bebekliğimde de keşke böyle fotoğraflarım olsaydı...
 




Bade orada hangi tropikal meyve varsa denedi. İlk hindistan cevizi ile başladı. 
Önce suyu, sonra meyvesi, sonra yaşı, sonra kurusu...
 




Sosyal çocuk, hiç de çekinmez kimseden, yerel halkla baya kaynaştı...
 




Her yer kum,cafe'ler bile...
Bu arada orada bile salıncak bulduk bizim kıza. Her gün en az 2 kere uğradık tabi ahşaptan salıncağa...




Tabi bronzlaşınca beyazlar giyilmeye başlandı :)
 


En sevdiğimiz ablamız... Ten rengi ablaya yaklaşmış haha :)





Maldivler'e gidilir de anne kız pozları çekilmez mi? 
 





100 yıldır hindistan cevizi suyu içer sanki, tipe bakın...
 




Beyaz kumlarda, tombul minik ayaklar... Yerim yerimmm....
 




Bu fotoğrafta Bade kumsalda uyuyor, biz Fadıl'la denizdeyiz :) Akşamüstü uykularında Bade için de keyif oluyordu kumsalda uyumak, bize de çok keyifli oluyordu deniz içinde saatlerce takılmak...
 




Evettt gel gelelim en büyük sıkıntımıza... Bugaboo Bee pusetimiz bizim her şeyimiz, her yerde överiz, röportaj bile yaptık hakkında, her yerde, her tatilimizde kullandık. Ama Maldivler için uygun olmadığı aşikar... Her yer kum olduğu ve tekerlekleri çok küçük olduğu için zorlandık. Sert kumda gidiyordu sıkıntı yaşamadık ama bol kumda gömülüp kalıyordu. Eşimle ikimiz kaldırıp taşımak zorunda kaldık yer yer.
 




Çok sert bakmışız ?!?
 




Bungalow'lar bayağı büyüktü. Alan geniş olunca Bade de döndü durdu oda içinde, odayı birbirine kattı...
 





Her yer konsept gereği ahşaptı, Bade'nin mama sandalyesi de tabi...

Mama sandalyesi derken, Bade orada ne yedi diye soracak olanlar olursa; sabah kahvaltısında açık büfe kahvaltıdan yumurta, krem peynir, ananaslı, papayalı yoğurt, reçel, ekmek, öğlen ve akşamları ise bavulda taşıdığımız kavanoz mamalarnı yedi. Kavanoz mamalarının dışında sofrada ne bulursa her şeyden tattı.









Biz bu tatile Bade için gitmiştik. Denizi bu kadar seven çocuk yaza kadar bu mutluluktan mahrum kalmasın diye. Bize de iyi geldi, bebekle gidilince öyle çok dinlenilmiyor tabi ama deniz, kum, güneşin tadını çıkardık biz de. 

Bir bebeğin her dalga geldiğindeki bu mutluluğunu görmek her şeye değer bence...


4 yorum:

  1. INSTAGRAM HESABINIZ VARMIYDI ACABA :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,
    Yazınız bana cesaret verdi, öncelikle bunu belirteyim. Teşekkürler :) biz de bu yıl Aralık ayında gitmeyi planlıyoruz. Kızım o zaman 15 aylık olacak. Beni en çok korkutan kısım uçak yolculukları. Daha önce hep kısa uçuşlar yaptık, uykusu çok olmasına rağmen kızım uyumamıştı. Acaba diyorum yine uyumaz da çok ağlar mı? Kucağımda yatmaya alışkın değil. Evde yatağında uyuyor bazen de arabasında. Bu yüzden bu konu beni çok düşündürüyor. Sizin kızınız kucakta uyumaya alışkın mıydı? Çünkü çok güzel bir yolculuk geçirmişsiniz. Bize de nasip olsun umarım :))

    YanıtlaSil
  3. Bu arada fotoğraflara bayıldım. Bade kuzusu çok tatlııı, maşallah ona.

    YanıtlaSil