18 Kasım 2015 Çarşamba

Aynı kişinin her hamileliği aynı olmuyormuş...İkinci hamileliğim ve ben...

Beni tanıyanlar bilir, hep derdim hamilelik muhteşem bir süreç, en az 3 kere bu süreci yaşamak isterim diye. Diyordum çünkü ilk hamileliğim- ilk olduğu içindir herhalde- bir sürü yan etkisine rağmen bana çok güzel gelmişti. Hayatım boyunca bir ÖSS'ye hazırlanırken bu kadar prensestim bir de hamileliğimde diyordum ilk hamileliğim için. Çünkü eve gelip istediğin zaman yatabiliyorsun, sokakta karşıdan karşıya geçerken yol alabiliyorsun, bir restoranda hamileliyim ben diyip yer bulup, yemeğin erken gelmesini sağlayabiliyorsun, istediğini yiyip içebiliyorsun, kısacası kafan rahat ve önceliklisin. Ama ikinci hamilelik biraz farklı oluyor. Çünkü seni evde bekleyen bir çocuğun daha var, eve gidip istediğin saatte yatıp dinlenemiyorsun, çocuğu kucağına alıp taşıyamıyorsun, ona sürekli vücudundaki değişiklikleri anlatıyorsun ve psikolojisini hazırlamaya çalışıyorsun.

Hem bundan dolayı hem de birazdan bahsedeceğim farklılıklardan dolayı ikinci hamileliğim zorlu geçti. Bundaki neden benim hamileliklerimdeki yaşım mıdır, yoksa çocuğun cinsiyeti midir bir türlü bağlayamadım gitti :)

Ama hep derler "herkesin hamileliği birbirinden farklı, aynı kişinin her hamileliği de farklı" diye. Ben ilki gibi olur sanmıştım yanılmışım. 

Biraz yaşadığım farklılıklardan bahsedeyim...

İlkinde 4.aydan itibaren acaip bel ağrılarım olmuştu. Bel yastığım olmadan şuradan şuraya gidememiştim. Geceleri yatarken bacaklarımın arasına koyduğum koca bir yastığım vardı, tatile bile giderken onu yanımda taşımıştım. Ama bu hamileliğimde hiç bel ağrım olmadı. Mide bulantım da ilkine göre çok çok azdı. Sadece ilk 3 ay hafif bulantılarım oldu. Oysaki ilk hamileliğimde elimde kovayla 4 ay geçirmiştim. Değişiklik olsun diye bir pembe kova bir yeşil kova değiştirip duruyordum. Salondaki büyük desenli duvar kağıdı bile midemi bulandırıyordu düşünün siz :)

İki hamilelik arasındaki en büyük fark yürümede zorluk ve şişlik/ödemle ilgiliydi. İlkinde 40 haftanın sonuna kadar topuklularımla hiç zorlanmadan yürüyordum. Ama bunda nerdeeee? 6. ayımda topukluyu bırakmak zorunda kaldım. Bacaklarını açıp sağa sola yavaş yavaş yürüyen hamilelerle dalga geçerdim, ama büyük konuşmamak lazımmış. 6.aydan sonra o şekilde yürümeye başladım. İki hamileliğimde de tuzu kestim ama şişme ve ödem bu hamileliğim için en felaket yan etkilerdi. Göbeğin dev boyutu, başka ağrılar, yan etkiler hiç bir şey, allah düşmanıma bile şu şiş ve ödem ağrısını ve acısını vermesin. 

Kilo herkes tarafından en çok merak edilen ve sorulan soru. Ben o 25-30 kilo alanlardan değilim. Yememe içmeme dikkat etmeden az kilo alan nadir azınlıklardanım. Genetik midir, bünye midir bilmiyorum. İlkinde 10 bunda da 12 kilo aldım ama bundaki şişliklerden daha kilolu duruyordum. 

Bunun dışında en büyük fark çocuğu hissetmekteki farklılıklardı. Bade'yi 21. haftada hissetmeye başlamıştım, Ali'yi 16.haftada hissettim. Bade'yi hamileliğin sonuna kadar hiç aşağıda-rahme yakın hissetmemiştim ancak Ali'yi 6.aydan itibaren hep aşağıda sanki her an çıkacakmış gibi hissediyordum. Hatta 1-2 kere yanlış alarm doğuruyorum diyerek doktora bile gitnişliğim var bu his yüzünden. 

Çatlak konusuna gelince, ilkinde 1.aydan itibaren kayısı çekirdeği yağı, susam yağı vs. karışımlardan tutun Lansiloh kremlere kadar hepsini sürdüm, doğurana kadar 1 tane bile çatlağım yoktu ancak hastaneden çıkarken göbeğime baktığımda 2-3 çatlak görmüştüm bu kadar kreme rağmen. Peki bunda ne oldu? Hiç bir şey sürmedim! Bade'nin hamileliğindeki 2-3 çatlak biraz daha genişlemiş doğal olarak. Ne yapalım anne olmak bu demek :) 

Diğer farklılıklardaki detaylar için aşağıdaki tablo 1a'ya bakabilirsiniz :)

İşte bu hamileliğimden birkaç foto...



Haftalarıma göre göbeğim hep çok büyüktü...


30. haftaya kadar bence iyi geldim ama 30'dan sonra ödem ve şiş başlayınca aşağıdaki duruma geldim :)


Bunlar benim çektiğim resimlerdi, şimdi sıra hamilelik çekimlerinde... Bu resimlerde göbeğimin boyutunu ve şeklini daha net görebilirsiniz...




Fotoğraf çekimlerimiz Ezgi Yılmaz'a ait...


Elbisemi soranlar olmuştu. Benim elbisem Beyliss, hamile koleksiyonu değil, normal abiye koleksiyonundan 40 beden :) Bade'nin kıyafeti yurtdışından.



Bunlar da tostoparlak göbiş fotolarım. Damarlanmadı, siyah çizgi son ana kadar çıkmamıştı ama son haftalarda belirginleşti.



Bu resimde saat sabah 06.30, 36+6 haftalığım ve doğuma gidiyorum. Suratım, bacak ve ayaklarım şiş ama vücudumun geri kalanı fena değil gibi ne dersiniz? :)



Son olarak bu da ikinci hamileliğimin bomba fotoğrafı olarak kayıtlara geçti :) Ayaklarımın şişini ve ödemini herkese anlattım ama bu fotoğrafta görenler şok oldular. 1 hafta sonra indi ama bu hamilelikteki en kötü şey neydi diyen olursanız kesinlikle bu şişliklerdi...

Hamilelik süreci, iki hamilelik arasındaki farklar ve doğumla ilgili sormak istedikleriniz olursa buradayım. Ne de olsa artık tecrübeli bir anne sayılırım :)

1 Temmuz 2015 Çarşamba

"Gender Party" mi o da neymiş?

"Gender Party" mi o da neymiş diyenleri duyar gibiyim. Gender party, gender reveal, cinsiyet öğrenme partisi ismine ne derseniz deyin fark etmez. Çok eğlenceli ve bir o kadar da keyifli bir organizasyon olduğu kesin :)

Biraz bu iş nereden çıktı ondan başlayayım...

Önce baby shower partileri girdi hayatımıza, ona da gevur adeti dendi uzun süre, sonra alışıldı, herkes yapmaya başladı. İlk zamanlarda o da keyifliydi. Bade'ye hamileyken yapmıştık 2012 yılında, kız erkek tüm arkadaşlarımız gelmişti, keyifli oyunlar oynamış, bebeğimizin ilk hediyelerini almıştık...

Fakat sonraları baby shower partileri hamileliğin olmazsa olmazı olup çıktı. Birbirinin aynısı masalar, süslemeler, çerçeveler, taçlar vs. Her adetin olduğu gibi bunun da suyunu çıkarmaya başladık.

O yüzden dedik ki, 2. hamileliğimde yeni bir şey olsun, yine eğlenceli olsun, arkadaşlarımızı sevdiklerimizi çağıralım, kısaca tekrar hamile olmayı parti yapmak için bahane oldurttuk  ve bir delilik yaptık. 15. hafta kontrolümüzde, Amerikan Hastanesi'ndeki doktorumuz Ramazan Mercan'a gittik ve dedik ki "aman bize cinsiyeti söylemeyin, kapalı zarfta yazıp verin". Hiç şaşırmadı, "peki siz bilirsiniz" dedi. Eşimin binbir türlü ısrarına rağmen tüyo bile vermedi sağolsun :)

Ardından aldığımız bu kapalı zarfı heyecan içerisinde bize bu organizasyonu yapacak Mori Events'e (http://www.morievents.com/) götürdük ve gerisine karışmadık. Pazartesi günü cinsiyet zarfını almıştık, parti pazar günü olacaktı. O süreç boyunca bizim gerçekten cinsiyeti bilmediğimize hiç kimseyi inandıramadık. İşin eğlenceli tarafı buydu, biz de bozamazdık. Tüm sevdiklerimizle birlikte öğrenecektik. İlk hamileliğimde bu deliliği yapabilir miydim bilmiyorum ama gerçekten çok heyecanlıydı herkesle bu şekilde bir partiyle öğrenmek...

Daha önce bu organizasyonu ne çevremizde yapan var ne de benim bir bilgim vardı. Mori Kızları sen hiçbir şeye karışma, biz her şeyi hallederiz dediler. Ben sadece kıyafet işini hallettim. Instagramdan uzun zamandır takip ettiğim Moms and Ones ile görüştüm ve bizim partiden bahsettim. Nasıl bir şey istediğimi anlattım. Onlar benim bu tarif ettiğim üzerine Mori ile görüşüp partinin konseptini, görsellerini, rengini vs. alıp çalışmalara başladılar.


Böyle bir partiye karar verdiğimizde ilk yaptığımız partiye geleceklere save the date maili atmak oldu. Konseptimiz bu görselle belli olmuştu aslında....


Parti günü gelip çattığında önce kuaföre gidildi, sade bir saç makyaj ve konsepte uygun biri pembe biri mavi ojeler sürüldü :)


Moms and Ones'ın şahane kıyafetleri giyildi. Bir kısmı mavi bir kısmı pembe, sırtında kocaman açık bir soru işareti olan, mavi pembe çiçeklerle bezenmiş, tam aklımdaki gibi bir elbise olmuştu benimkisi...

Bade'nin kıyafeti zaten tartışılmaz, her şeyin küçüğü seviliyor işte...


Tabi ki böyle bir organizasyonda olmazsa olmaz fotoğraf çekimi de (S&S: http://ssvisualmaker.com/) vardı. Ben zaten dünden hazırım başladım poz vermeye :)

Önce çekimserim dedim...


Sonra ben kız hissediyorum dedim. Hakikaten de öyleydi. Bade'nin bir kız kardeşi olacağına çok inandırmıştım kendimi.


Sonra baktım herkes erkek diyor, acaba erkek mi düşünceleri sardı beni...


Bu arada hakkını yemiyeyim, eşim Fadıl da bizi yanlız bırakmadı pembe gömleğini giydi ve çekimlere katıldı.


Veee böyle tatlı kareler çıktı ortaya...

P.S. Bu fotoğrafta Bade neden annesinin karnını öptüğü bilmiyor, öp diyoruz öpüyor, sarıl diyoruz sarılıyor :)


Biraz da organizasyon detayların bahsedelim...
Konsept mavi beyaz ve soru işaretleri, sade ve şık....


Masalarda yarışma için kullanılacaklar....



Gösterişli şeker masaları yerine gerçekten butik ve sade atıştırmalıklar....


Çocuklar için çikolatalar....

Ayrıca hiç fotoğrafını çekmemişiz ama çok güzel bir barımız ve erkek/kız için ayrı mavi/pembe muhteşem lezzetli içeceklerimiz vardı. Tüm içeceklerde her zaman harikalar yaratan ve işlerini çok iyi yapan Alcoholoco'ya http://www.alcoholoco.com.tr/TR/ alkışlar!!!


Uçan pastamız... 


Bebek beşiği ve üzerinde dönence.....
Adeta minyatür bebek odası...


Yer: evimizin bahçesi...
Bir tarafta kız takımının pembe koltukları, diğer yanda erkek takımının mavi koltukları...
Tüm koltuk, sehpa ve kumaşlar için Uygun Dekor'a sonsuz teşekkürler! http://uygundekor.com/


İşte böyle bir görüntü çıktı ortaya...
Her şey hayallerimden bile güzeldi...


Ama tabi işin en heyecanlı anı, oyunları oynamaya başladığımız andı...


Erkek tarafı çok kalabalık, kendilerinin kazanacağından emin, oyunları bekliyorlar...


Bu arada bir detayı daha söylemeyi unutmuşum. Parti davetiyesinde kız olacağını düşünüyosanız pembe, erkek olacağını düşünüyorsanız mavi giyip gelin demiştik. Resimlerdeki renk konsantrasyonu ondan yani :)


Kız takımı sayıca az ama onlar da kendilerin emin gözüküyorlar...


Bu sırada partide bir sürü de çocuk var tabi, hepsini topladık, palyaço abla ile keyifli vakit geçirdiler.(aklınızda bulunsun 2 yaş grubu çok korkuyor, palyaço makyajı, saçı ve kıyafetinden dolayısıyla biz özellikle palyaço kostümü giymeyen bir abla tercih ettik)


Bizim kızın da keyfi yerinde tabi, bu benim partim diyor, abla oluyorum ben bu parti o yüzden :)


Ayakkabıları da elbisemizin rengine uydurmak istedik, Royal Bebe diye bir marka bulduk Aqua Florya'dan oradan aldık. Cicili bicili bir sürü ayakkabı var...

                                     

İki takım arasındaki yarışmalar çok hararetli geçti. Oynarken ben de acaip eğlendim ve gerçekten her soru sonrası heyecan doruğa çıktı. Round 1, round 2 derken sonuçlar hep kızı gösterdi. 




Küt küt küt küt... Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi...


Bir anda çığlıklar, arkamızı bir döndük baktık ve mavi balonlar!!!


Kız bekleyen ben için şok şok şok! 


Ama baba havalarda, erkek takımı uçuruyor Fadıl'ı...




                               Bizim evdeki tek top, Bade alışma turlarına partide başladı :)
                                               Bu bahçe daha çok top görecek gibi...




Bugünden en sevdiğim kareler...
Anne kız olmak çok başka...
Allah nasip ederse oğul da tadacağım inşallah...
Erkeğin anneye aşkı bambaşka derler, göreceğiz...
Sağlıkla gelsin yeter...